Translate

4 Aralık 2014 Perşembe

TALMUD

Talmud Kapak
Talmud İç Yazıları

Talmud (İbranice: תלמוד), Yahudi medeni kanunu, tören kuralları ve efsanelerini kapsayan dini metinlerdir. İbranice lamad (öğrenmek) kökünden gelir. Mişna ve Gemara bölümlerinden müteşekkildir. Talmud'un iki versiyonu vardır: 3 ila 5. yy'a ait olduğu kabul edilen ancak daha eski dökümanları da içeren Babil Talmudu ve daha eski olan Filistin ve Yeruşalayim (Kudüs) Talmudu.
Musevilik'te önceleri Sözlü Tevrat olan Tora Şebealpe daha sonraları Mişna ismiyle yazılı hale getirilmiştir. Mişna temel olarak Musevi Ceza hukuku olarak tanımlanabilir daha sonraları Hahamlarca Mişna'nın daha derinlemesine açıklamaları yapılmış ve buna Gemara adı verilmiştir.

Mişna

Sözlü kanunlar ilk defa olarak Rabi Yehuda HaNasi tarafından derlenmiş ve Mişna (משנה) adı verilmiştir. Mişna, İbranice tekrarlayarak belleme anlamındaki Şana kelimesinden gelir. İbranice olarak kaleme alınmıştır.
Mişna 6 Bölümden oluşmaktadır, bunlara İbranice sedarim (tekili seder סדר) denir. Bu altı bölümden her biri kendi aralarında 7 ila 12 alt bölüme ayrılır bu her alt bölüme de İbranice masehtot (tekili masehet מסכת) denmektedir. Mişna’da Toplam 63 alt bölüm bulunmaktadır. Bunlar:
  • Birinci Bölüm: Zeraim ("Tohumlar"). 11 alt bölümden oluşur. Tarımla ilgili kanunlar ve Kohen, Levi, Fakir ve Hastaların payları ile ilgili bölüm.
  • İkinci Bölüm: Moed ("Kutsal Günler"). 12 alt bölümden oluşur. Yahudi Takvimi, Bayramlar ve bunlarla ilgili hükümler.
  • Üçüncü Bölüm: Naşim ("Kadınlar"). 7 alt bölümden oluşur. Evlenme, boşanma, kadın erkek ilişkileri ve Nazirlik ile ilgili hükümler.
  • Dördüncü Bölüm: Nezikin ("Zararlar"). 10 alt bölümden oluşur. Yahudi Ceza ve Medeni Hukuku ve Mahkemeler üzerinedir.
  • Beşinci Bölüm: Kodşim ("Kutsal Şeyler"). 11 alt bölümden oluşur. Tapınak’daki kurban törenleri ve yenmesi yasak ve mübah olan yiyecekler hakkındadır.
  • Altıncı Bölüm: Taharot ("Temizlik, Arılık"). 12 alt bölümden oluşur. Arınma ritüellerini ve kanunlarını hakkındadır.

Biçim ve Üslubu

Mişna biçimi genellikle iki din bilgesinin soru cevabı biçimindedir. Soru sorana makşan, cevaplayana ise tartzan denir. Bu fikir alışverişi de Gemara’nın yapıtaşlarını oluşturur
Mişna metni yaklaşık M.Ö. 100 ile M.S. 200 yıllarında yaşamış hahamların deyişlerini içermektedir. Bu hahamlara Tanaim, “öğretmenler” denir. Bu gruba Rabi Şimon Ben Zakay,Rabi Şimon Bar Yohay, Rabi Akiva ve Rabi Yehuda HaNasi gibi büyükler hahamlar dahildir.

Gemara

Bundan yaklaşık 300 yıl kadar sonra Babil’de ve İsrail’de Büyük Hahamlar Komitesi toplanmış ve Mişna’nın analizini yapmışlardır. Bu analize Gemara (גמרא) adı verilir ki Tamamlama anlamına gelir. Talmud Aramice olarak kaleme alınmıştır.
Gemara metnini oluşturan Hahamlara Amoraim, “açıklayıcılar ya da “yorumcular” denir. Bu gruba Rav Aşi, Rav Yohanan dahildir.
Gemara, Mişna’nın 63 alt bölümünden sadece 37 tanesinin analizini yapmıştır bunlar:
  • Birinci Kısım: Zeraim ("Tohumlar"). 1 alt bölümden oluşur.
    • Berahot
  • İkinci Kısım: Moed ("Kutsal Günler"). 11 alt bölümden oluşur.
    • Şabat
    • Eruvin
    • Pesahim
    • Şekalim
    • Yoma
    • Suka
    • Beitsa
    • Roşaşana
    • Taanit
    • Megilla
    • Moed Katan
  • Üçüncü Bölüm: Naşim ("Kadınlar"). 7 alt bölümden oluşur.
    • Hagiga
    • Yevamot
    • Ketubot
    • Nedarim
    • Nazir
    • Sota
    • Gitin
  • Dördüncü Bölüm: Nezikin ("Zararlar"). 8 alt bölümden oluşur.
    • Kiduşin
    • Bava Kama
    • Bava Metsia
    • Bava Basra
    • Sanhedrin
    • Makat
    • Şevuot
    • Avoda Zara
  • Beşinci Bölüm: Kodşim ("Kutsal Şeyler"). 9 alt bölümden oluşur.
    • Horayot
    • Zevahim
    • Menahot
    • Hulin
    • Behorot
    • Erhin
    • Temura
    • Keritut
    • Melia
  • Altıncı Bölüm: Taharot ("Temizlik, Arılık"). 1 alt bölümden oluşur.
    • Nida

Agada 

Talmud’un içinde yer alan detaylı ve anlaşılması zor açıklamaları ve analizleri daha eğlenceli hale getirmek havayı hafifletmek için, hikâyeler, fıkralar, vecize ve efsanelerle daha çekici hale getirmek için yazılmıştır yaklaşık Talmud’un %30’unu meydana getirir.
Bu hikâyeler Yahudi halkı için hayati önem taşımaktadır çünkü Yahudi kanunu Tevrat’daki bir cümleyi okuyup onu sözcüğü sözcüğüne hiçbir zaman uygulamamıştır.
Örneğin Tevrat'da geçen göze göz, dişe diş sözü "Eğer biri seni kör ettiyse, sen de gidip onu kör etmelisin" şeklinde anlaşılmaz ve yahudi kanununda böyle uygulanmaz. Yahudi kanununa göre: Toplumda iki kör kişinin ortaya çıkmasının kime ne yararı olacaktı? bu yüzden bu söz her zaman iki düzeyde anlaşılır
  1. Adaletin orantılı olması gerektiği (bir göz için bir hayat değil)
  2. Bir gözün değerine karşılık bir gözün değeri, yani maddi hasarlar için.

Kudüs Talmudu ve Babil Talmud’u

Sadece bir Mişna olmasına rağmen iki farklı Gemara bulunmaktadır Yeruşalmi ve Bavli dolayısıyla bu her iki Gemara farklı iki Talmud oluştururlar.
O yıllarda Yahudi nüfusun büyük bir bölümü Roma İmparatorluğu’nun sınırları dışında Babil’de yaşıyordu, Babil'deki hahamların tartışmalarından derlenmiş olan Gemara'dan oluşan Talmud'a Talmud Bavli veya Babil Talmudu denildi. İsrail toprağında ise ayrı tartışmalar yer aldı, bunlardan oluşturulan Gemara'dan oluşan Talmuda ise Talmud Yeruşalmi ya da Kudüs Talmudu denildi. (Gerçekte Kudüs Talmudu Kudüs'de değil, Sanhedrin’in bulunduğu Tiberya’da yazılmıştı ancak Sanhedrin’in bulunduğu yere saygı ifadesi olarak Kudüs Talmudu ifadesi tercih edilmiştir).
Kudüs Talmudu, Babil Talmudu'ndan çok daha kısa, anlaşılması çok daha karmaşıktı çünkü düzenlenmesi aceleye gelmişti. O yıllarda İsrael’deki durum, Yahudiler için çok daha istikrarlı olan Babil’deki ortamdan çok daha kötüydü. Bu sebeple Yahudi Haham okulları olan yeşivalarda çalışmalar Babil Talmudu ile yürütülür.

Talmud Yeruşalmi (Kudüs Talmudu)

İsrailli Akademisyenlerin yaklaşık Mişna’yı 200 sene analiz etmeleri neticesinde ortaya çıkmıştır. Rav Muna ve Rav Yossi tarafından birlikte kaleme alınmıştır.

Talmud Bavli (Babil Talmudu)

Kudüs Talmudun’dan yaklaşık 100 yıl kadar sonra Babilli Musevi Akademisyenlerin Mişna’yı analizleri sonucu kaleme alınmış Kudüs Talmud’undan çok daha kapsamlı bir derlemedir. Rav Aşi ve Ravina, 550 li yıllarda Babil Yahudi Topluluğunun önde gelen iki lideriydi. Rav Aşi 427 yılında öldüğünde Talmud’un ilk versyonunu yazmıştı, onun ölümünden sonra Ravina onun çalıştırmaları daha da geliştirdi.. Bu çalışma Savoraim ya da Rabbanan Savoraei tarafından (Talmud Sonrası Hahahmlardan), devam ettirildi. Yaklaşık 250 sene kadar süren son çalışmalarla 700 yılına doğru son şeklini aldı.
Babil Talmud’un modern basımı Mişna’nın tamamını ve 37 Alt bölümünün Gemara’sını içerir. 5894 sayfa 2.5 milyon kelimeden fazla kelime içerir.
Talmud’un Çift sayfa olarak yazılır ve bu sağlı sollu sayfalara Daf adı verilir A ve B dafları bulunur ve “Alt bölüm daf a/b” formatında ifade edilir (Şabat 20/b)
Babil Talmud’unun ilk yorumları Raşi (Rabi Şlomo Yitsaki, 1040-1105) tarafından yapılmıştır. Yorumlar çok ayrıntılı bir biçimde tüm Talmud’u kapsar, neredeyse bütün kelimeler açıklanır. Yorumlar Tosafot ("Ekler") olarak bilinir ve Dafların daha kolay anlaşılmasını sağlar.

Konular

Talmud’u okumak çok sayıda argümanı okumak anlamına gelir. Her sayfada hahamlar sürekli tartışır. Bu tür bir tartışmaya (amacı gerçeğin özüne ulaşmak olan) pilput denir. Bu sözcük yeşiva dünyasının dışında ise olumsuz bir çağrışıma sahiptir çünkü bu tartışmaları okuyan eğitimsiz kişinin gözünde hahamlar sadece kılı kırk yarmaktadır.
Hahamların gündelik yaşamda hiçbir uygulaması olmayacak konular üzerinde bile tartışmasının nedeni gerçeğe soyut bir şekilde ulaşmak, prensibi ortaya çıkarmaya çalışmaktı. Bu hahamlar gerçeğin ne olduğunu anlamak ve doğru olanı yapmakla ilgileniyordu.
Önemli bir başka nokta ise hahamların hiçbir zaman büyük konular hakkında tartışmadıklarıdır. Domuz yemek ya da yememek, Şabat günü ateş yakılabilir mi yakılamaz mı gibi konularda bir tartışma bulmak mümkün değildir. Bu konularda tam bir anlaşma sözkonusudur. Sadece küçük ayrıntılar tartışma konusudur.
Bugünkü Talmud’un çevre metni Rişonim’i, yani ilkler'i de içerir: Şulhan Aruh olarak bilinen Yahudi kanunun 16. yüzyıldaki yazarı Rabbi Yosef Karo’dan önce gelen haham otorileri. Rişonimler'in en önde gelenleri arasında Raşi, öğrencileri ve soyundan gelenler, Tosafos’un baş yazarları olan Maimonides ve Nahmanides de yer alır.

Talmudun Kullanımı

Talmud Yeşiva adı verilen haham yetiştiren okullarda, okutulur. Bu okullarda öğrencilere gereken Arapça ve Aramice dilleri öğretildikten sonra sınıfça grup halinde bir imam eşliğinde her bir alt bölüm üzerinde uzun ve hararetli tartışmalar yapılır.
















Müslüman Kardeşler

Müslüman Kardeşler

Müslüman Kardeşler Simgesi
Müslüman Kardeşler, (Arapça: جماعة الإخوان المسلمين, İhvanü'l-Müslimin) sıklıkla, (Arapça:الإخوان المسلمون) olarak bilinir, (Arapça okunuşu: al-ʾIkḫwān al-Muslimūn) Arap dünyasının en eski, en etkili ve en büyük İslami hareketi olmakla birlikte birçok Arap ülkesindeki en geniş siyasi muhalif örgütüdür. Mısır'da 1928 yılında İslam alimi ve okul öğretmeni olan Hasan el-Benna tarafından Pan-islamist, dini, siyasi amaçlarla toplumsal hareket vasıtasıyla kurulmuştur.


Tarihi Süreci


Mısır'da 1938'den sonra siyasi nitelik kazanmaya başladı. 1940'ların sonunda Mısır'daki monarşi ve iktidardaki Vafd Partisi'ne karşı tehdit oluşturuyordu. 1952'deki Hür Subaylar Darbesi'nden sonra tüm partiler ile beraber kapatıldı (Ocak 1954). Bu sefer yeraltına çekilen Müslüman Kardeşler, öğrenciler arasında husursuzluk çıkardığı gerekçesiyle tekrar kapatıldı. 1954'te Cemal Abdülnasır'a yönelik suikast girişiminden sonra, altı lideri vatana ihanet suçundan idam edildi ve hareket şiddet yoluyla bastırıldı. El-Ezher Üniversitesi, özel camiler, hayır kuruluşları ve vakıfların devlet tarafından kontrol altına alınmasıyla Müslüman Kardeşler çözülmeye başladı. 1980'lerden itibaren tekrar canlanma dönemine giren Müslüman Kardeşler Örgütü'nün şiddet yanlısı uzantıları Muhammed Hüsnü Mübarek yönetimince sert önlemlerle bastırıldıysa da, sivil kurumları giderek daha etkin olmaya başladı. En son siyasi olarak yasaklanmış olmasına rağmen bağımsız adaylarla katıldığı 2005 parlamento seçimlerinde 88 sandalye kazandı.
Zamanla Ortadoğu'nun diğer ülkelerinde değişik adlarla etkinliğini gösterdi. Müslüman Kardeşler'in Suriye'nin Hama kentinde Şubat 1982'de giriştiği ayaklanmanın Hafız Esedyönetimince bastırılması sırasında binlerce kişi öldürüldü. Günümüzde aynı adla Ürdün'de yasal durumdadır. Onun dışında Cezayir'de ve bazı ülkelerdeki farklı isimlerdeki kolları iktidara kadar yükselmişlerdir.
2010 yılında Tunus, 2011 yılında da Mısır ve Ürdün'de düzenlenen protesto gösterilerinde önemli rol oynamıştır.

Organizasyonu

  • Şura Meclisi planlamadan, genel politikayı düzenlemekten ve örgütün hedefine ulaşmasını sağlamak amaçlı kurulmuştur. Burada alınan kararlar bağlayıcıdır ve sadece Genel Organizasyon Şurası değiştirebilir ya da iptal edebilir. Şura Meclisi aynı zamanda Yürütme Kurulunun almış olduğu kararları fes etme veya değiştirme hakkına sahiptir. Örgütün programlarına ve siyasetine uygun hareket eder. Gerekli durumlarda özel komisyonlar kurma hakkına sahiptir.
  • Yürütme Ofisi ; Genel sorumlular, Yönetim kurulu üyeleri, Şura Meclisi tarafından görevlendirilmiş kişilerden oluşur. Genel organizasyonun almış olduğu kararları takip etmek ve yönlendirmekle yükümlüdür. Periyodik olarak; çalışmaları, alt kurumların aktiviteleri ve genel organizasyonlar hakkında Şura Meclisine rapor verir. Görevleri tüzükleri nispetince üyelere dağıtır.
Alt birimleri; Yönetici, Organizasyon Ofisi, Genel Sekretarya, Eğitim Komisyonu, Siyaset Belirleme Komisyonu, Bayan Komisyonu.
Müslüman Kardeşler; 1946 yılında Ürdün'de, 1937 yılında Suriye'de, 1936 yılında Lübnan'da kurularak bir uluslararası örgüt (Kurum) sıfatını almıştır. Aynı zamanda Örgüt, bütün Müslüman Dünyasından gelen öğrencilere tanışma günleri, eğitim fırsatları gibi hizmetler sunarak önde gelen eğitim merkezlerinden biri olmuştur.
Müslüman Kardeşlerin her ülkede Merkez Ofis tarafından kurulmuş, buradan atanmış sorumlusu ve şubesi vardır ve aynı şube yönetim sistemi Merkez Ofiste olduğu gibi buralarda da vardır. Her şubenin sorumluluğu kendi kuruluşuna aittir. Hiçbir şube Müslüman Kardeşlerin genel hedefleri dışında hareket etmez ve kendilerini bu işe adamışlardır. Yine hiçbir şube başka bir şube ile yarışmaz ya da onunla çekişme haline girmez.

Müslüman Kardeşler'in Ülkeler Nezdindeki Durumu


Mısır

Ana Madde: Müslüman Kardeşler'in Mısır'daki tarihi

Kuruluşu

Hasan el-Benna 1928 yılı Mart ayında Süveyş Kanalında çalışan Hafez Abdel-Hamid, Ahmad Al-Hossary, Fuad Ibrahim, Abder-Rahman Hasab-Allah, Ismael Ezz ve Zaki Al-Maghraby isimli 6 arkadaşı ile birlikte Mısır'ın İsmailiye kentinde İhvanı Müslimini bir sosyal toplum hareketi, siyasi hareket ve dinsel hareket adı altında kurdu. Hasan el-Benna'ya göre, "İslam Dünyası batı etkisinden dolayı sosyal hükmünü kaybetmiştir. Şeriat kanunları, geçmişte olduğu gibi Kur'an ve Sünnet üzere olmalı ve toplumun her kesimini; devlet işlerinden günlük problemlere değin her şeyi kapsamalıdır."
Hasan el-Benna işçilerin haklarını, zalim sömürgeci yabancı şirketlere karşı savunduğu için etrafına ün salmıştır. Birçok hastane, eczane okul gibi hizmet kurumunun kurulmasına vesile olmuştur. El-Benna, Kadın hakları, kadın eşitliği gibi konularda kadına karşı adil olunması yönünde son derece muhafazakar bir tutum içerisindeydi. Müslüman Kardeşlerin üye sayısı; 1936 yılında 800, 1938 yılında 200,000, 1948 yılında 500,000 kişiye ulaşmıştır.

İkinci Dünya Savaşı'ndan Sonra

Kasım 1948 yılında, birçok bombalama olaylarından ve suikast girişimden sonra, Mısır Hükumeti "Gerekçesi Gizli" adı altında Müslüman Kardeşlerin 32 yöneticisi göz altına alındı ve Müslüman Kardeşler yasaklandı. Bu arada Müslüman Kardeşlerin üye sayısı 500,000'i aştığı ve 2000 şubesi olduğu tahmin ediliyor. Sonraki aylarda Mısır'ın Başbakanı bir Müslüman Kardeşler üyesi tarafından suikasta uğradı bunun akabinde de Hasan El-Benna misilleme amaçlı suikasta uğradı.
1952 yılında, Müslüman Kardeşler, restoran, gece kulübü, tiyatro ve otelin bulunduğu uğrak bir mekanda da çıkan yangın sonucu biri İngiliz olmak üzere birkaç yabancının öldüğü ve 750 binanın hasar gördüğü Kahire Yangınında yer almak ile suçlandı.
1952 yılında, Mısır monarşisi ulusalcı askerler (Özgür Subaylar) ile alaşağı edildi. Ancak İhvanı Müslimin yeni yapılan laik anayasaya karşı çıktı ve 1954 yılında, bazı siyasetçiler Eski Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasır'a suikast yapmak suçu ile suçlamak istediler. (Bu girişimleri başarısız olmuştur) Yine de bu süre zarfında İhvanı Müslimin tekrar yasaklandı, binlerce üyesi tutuklandı ve toplama kamplarında ve hapishanelerde yıllarca işkenceye maruz kaldılar.
1970'lerden itibaren Mısırlı Müslüman Kardeşler Mısır siyasetinden dışlanmaya ve siyasete olan müdahalesi engellenmeye başladı. 2001 Arap Baharında tutuklu bulunan İhvanı Müslimin üyeleri serbest bırakıldı ve çeşitli düzeylerde yapılan tutuklamalar ve baskınlar iptal edildi.

Mısır eylemleri

1940' ların başında Müslüm Kardeşler teşkilatının lideri Şeyh Hasan el Benna’ ya doğrudan bağlı olan Gizli Aygıt adı ile silahlı bir kanat oluşturuldu.
  • 1945, Mısır' ın Birleşmiş Milletlere alınması için II. Dünya Savaşı' na katılacağını açıklayan Mısır Başbakanı Dr. Ahmet Mahir Paşa bu kararı açıklamak üzere meclise giderken Müslüman Kardeşler militanı 28 yaşında bir avukat olan Mustafa Essawy tarafından 24 Şubat 1945' te öldürüldü.
  • 1948, Temyiz Yargıcı Ahmed Khazendar, Mart 1948’ de bazı İhvan-ı Müslimin üyelerinin yargılandığı davada ağır hapis cezasını onayladıktan sonra aynı yıl içinde Müslüman Kardeşler tarafından düzenlenen bir saldırıda öldürüldü.
  • 1948 28 Aralık 1948’ de Mısır Başbakanı Mahmut en-Nukraşi Paşa Müslüman Kardeşler üyesi, Veterinerlik Fakültesi öğrencisi Abdel Meguid Ahmed Hassan isimli kişi tarafından yapılan ateşli silah saldırısı sonucu öldürüldü. Mısır bu suikast ile bir şok yaşadı ve cinayetten gelenekçi ruhban sorumlu tutuldu. Başmüftü, Ezher Camii İmamı ve bütün Ulema Konseyi üyeleri cinayeti işleyenleri kınadılar.
  • 1949 Müslüman Kardeşler tarafından işlendiği kesinleşen 1948 suikastlerinden sonra 1949’ da misilleme amaçlı tertiplediği öne sürülmekte olan bir silahlı saldırıda Müslüman Kardeşler' in kurucusu Hasan el-Benna hayatını kaybetti.
  • 1981 Mısır Arap Cumhuriyeti Başkanı Enver Sedat, Suriye ve Mısır' da teşkilatlanarak geniş bir tabana yayılan İhvan-ı Müslimin'e bağlı (Mısır Ordusu içinde oluşturulan)İslami Cihat (Mısır Devrim Konseyi) adlı örgütün 4 elemanı tarafından 6 Ekim 1981' de silahlı bir saldırıda öldürüldü. Suikasti gerçekleştiren Halid İslambuli ve yirmiüç işbirlikçisi yargılandılar, suçlu bulunarak 15 Nisan 1982' de idam edildiler. Aynı örgüte bağlı aralarında Enver Sedat' ın katillerinin de bulunduğu belirtilen 34 örgüt militanı 1989 yılının Şubat ayında Mısır' ın Feyyum kentindeki bir Cuma namazı sonrasında halkı ayaklanmaya kışkırtırlarken Mısır Güvenlik Güçleri tarafından yakalanarak idam edildiler.
  • Müslüman Kardeşler teşkilatı ile bilinen bağlantısı olmamakla birlikte, 1990' da suikast sonucu öldürülen Mısır Parlementosu Sözcüsü Refaat Al-Mahgoub 'un davasında suikasti işlemek suçlaması ile yargılanan, suikast davasından beraat eden ancak silah ve patlayıcı madde bulundurmak suçundan 5 yıl hüküm giyen Cemaat el İslami üyesi Safwat Abdel Ghani, Aralık 2012’ de Muhammed Mursi tarafından Mısır Şura Konseyi (Shura Council)’ ne atandı.

Hüsnü Mübarek Dönemi

2005 yılı parlamenter seçimlerinde, Müslüman Kardeşlerin yasaklı olması nedeniyle bağımsız aday olan Müslüman Kardeşler adayları mecliste 88 sandalye kazandı. (oyların %20'sine tekabül etmektedir.) Diğer muhalefet ise yalnızca 14 sandalye kazanabildi. Bu başarı Müslüman Kardeşlerin yüzlerce üyesinin tutuklanmasına rağmen gerçekleşmişti. Müslüman Kardeşler, "yürürlükte olan, İlk Modern Mısır muhalefeti" haline geldi.
2005 yılından itibaren Mısır'da, Müslüman Kardeşlere bazı Siber aktivistlerin katılması ile önemli bir noktaya geldi.
Müslüman Kardeşler koşullu ya da koşulsuz olsun 32 yıllık Mısır-İsrail barış anlaşmasını sonlandırmak istiyorlardı. Bu esnada Müslüman Kardeşler delegeleri: "Müslüman Kardeşler İsrail ile olan 32 yıllık barış anlaşmasını fes etmek istemektedir." demekteydi. Bir Müslüman Kardeşler sözcüsü Müslüman Kardeşlerin "İsrail Filistinlilere gelişmesi için fırsat tanıdığı müddetçe biz bu barış anlaşmasına sadık kalacağız açıklamasını yapmıştı.
Müslüman Kardeşler; İslami reform, demokratik sistem ve hayır adına çalışan gurupları savunan Mısır'daki en güçlü muhalefet durumundaydı.Eski Knesset (İsrail yasama organı) üyesi Uri Avney, Müslüman Kardeşlerin "Bir Arap ve Mısır partisi, Mısır tarihine kazınmış bir oluşum, Araplardan ve Mısırlılardan daha muhafazakar" olduklarını ve "Onlar asla tutucu değillerdir, tarihleri boyunca din öğretilerine sıkı sıkıya bağlı ve bu anlamda çalışan en büyük oluşumdur. Liderler yaygın yolsuzluk olaylarında alınları ak ve sosyal çalışma alanında herkesi kendilerine hayran bırakmıştır" demiştir.

2011 Devrimi ve Sonrası

2011 Mısır devrimi ve Hüsnü Mübarek'in devrilmesinin ardından, örgüt yasal hale geldi. Müslüman Kardeşler, 2011 yılındaki Mısırlı liberallerin karşı çıktığı ancak Mısır ordusu tarafından da desteklenen anayasal referandumu desteklediler.30 Nisan 2011 tarihinde, Müslüman Kardeşler, 2011 Eylül seçimlerinde parlamentodaki sandalyelerin yarısını almaya programlı bir şekilde yeni bir parti kurdu ve adını da Özgürlük ve Adalet Partisi koydu.Parti, 2011 Eylül seçimleri için Kıpti aday ya da bayan aday göstermedi. Devrimin ardından bazı yeni gruplarda bu arada ortaya çıkmaya başlamıştı.
30 Milyondan fazla insan seçimlerde Özgürlük ve Adalet partisine oy verdi. Bunların üç milyonundan fazlası Özgürlük ve Adalet partisinden daha çok Müslüman Kardeşlerin iş başına gelmesini isteyenlerdi. Parti; 127 sandalye, ve 108 bağımsız aday ile toplamda mecliste 235 sandalye kazandı. Parlamentoda 498 seçilmiş üye, 10 görevli toplam 508 sandalye vardı.
Müslüman Kardeşlerin delegeleri 2012 yılında Cumhurbaşkanı olarak Muhammed Mursi'yi seçti. Mısırlı rahip Safvet Higazi Müslüman Kardeşlere bu seçiminden dolayı tebrik etmiş ve Gazze'nin yasal devlet olabilmesi için Muhammed Mursi'ye güvendiğini söylemiştir. Buna ek olarak Birleşik Arap Devleti olmayı ve başkentinde Kudüs olmasını istemiştir.
Mübarek döneminden sonra ilk Mısır seçimlerinde, Müslüman Kardeşlerin üyeleri, Muhammed Mursi'yi yüzde %51.73 oy ile seçmişlerdi. Rakibi eski Hava Kuvvetleri Komutanı Ahmet Şefik ise % 48.27 oy almıştı.
Devrik lider Hüsnü Mübarek hakkındaki karar 2 Haziran 2012 tarihinde, protestocuları öldürmekten dolayı ömür boyu hapis olarak açıklandı. Müslüman Kardeşler; aktif eylem olarak gösteri yapan insanların haksız yere öldürüldükleri söyledi. Hüsnü Mübarek dönemi iç işleri bakanı da benzer konudan hüküm giydi. Ancak, başka bir yolsuzluk davasında Hüsnü Mübarek, iki oğlu, ve zengin iş adamı Hüseyin Selam suçsuz bulundu ve kefalet ile serbest bırakıldı. Kararın yayınlanması ile birlikte, Kahire'nin Tahrir Meydanı, Hakim Ahmed Rıfat'ın almış olduğu bu kararı sorgulamak için bir dizi gösteriye sahne oldu. Göstericiler aynı zamanda cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun da adil yapılmadığı yönünde slogan attı. Ahmet Şefik, Hüsnü Mübarek döneminde yüksek dereceli hükumet adamlarından bir tanesi ve Mevcud Mısır toplumunda devrim karşıtı bir noktada kendini konumlandıran birisiydi. Halk arasından mahkeme kararına karşı ayaklananlar, aynı şekilde bunun mes'uliyetini Müslüman Kardeşlere yükledi. Müslüman Kardeşlerin son cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, cumhurbaşkanı resmi delegesi Hamid Sabbahi, Abdul Münim, Abdu el-Futuh ve Halit Ali ile son gelişmeler ve seçim hakkında görüşmek üzere bir araya geldi. Müslüman Kardeşlerin temsilcisi, Muhammed Mursi adına bir sözcü endişesini dile getirerek şu açıklamayı yaptı: "Ceza 30 yıldan fazla bir süre önce ülkesine karşı işlemiş olduğundan hafifletilmiştir." Bu şekilde bir açıklama da seçimlerdeki tutumu dolayısıyla yaptı ve şöyle dedi:" Mısırlılar cumhurbaşkanlığı seçiminde bulunacaklar ve şehitlerinin kanının intikamını alacaklardır." Bu kararın akabinde Mısır'da yeni bir devrimin gerçekleşme olasılığı konusunda da uyarıda bulundu.
2012 Kasım ayının sonlarına doğru Müslüman Kardeşlerin şubeleri Muhammed Mursi'nin otoritesini kullanarak kanun dışı davrandığı suçlaması ile ateşe verildi.
3 Temmuz 2013 tarihinde Muhammed Mursi tutuklandı ve asker tarafından göz altına alındı. Milyonlarca Mısırlı, Mısır'ın bütünlüğününü tehlikeye soktuğu gerekçesi ile Muhammed Mursi'nin istifasını istedi. Bir yandan da binlerce gösterici Muhammed Mursi'nin Mısır cumhurbaşkanı olarak kalması için protestolar düzenledi. Protestocular arasında yaşanan çalışmalar dolayısıyla en az 500 kişi hayatını kaybetti.

Genel Başkanları


1928-1949 Hasan el-Benna, Müslüman Kardeşlerin Kurucusu ve İlk Genel Başkanı 
Şu anki Müslüman Kardeşlerin Genel
Başkanı - Muhammed Bedii
1949-1972 Hasan el-Hudeybi
1972-1986 Ömer bin Tilmisani
1986-1996 Muhammed Hamid el-Nasr
1996-2002 Mustafa Mahsur
2002-2004 Me'mun el-Hudeybi
2004-2010 Muhammed Mehdi Akif
16 Ocak 2010 Muhammed Bedii






Batı Asya

Bahreyn

Bahreyn'de, Müslüman Kardeşler Islah hareketi ve onun siyasi kanadı olan el-Menber İslam Topluluğu tarafından başlatıldı. 2002 parlamenter seçimleri sonrası, el-Menber temsilciler meclisinde 40 sandalyeden 8 tanesini alarak en büyük parti haline geldi. Önemli üyeleri; Dr. Salih Abdurrahman, Dr. Salih Covder ve hareketin sözcüsü Muhammed Halit'dir. Parti ekonomik problemlerde hükumeti desteklemiştir. Ancak parti, Hükumetin Müslümanlara diğer dinden olan insanlara "öldürebilme" hakkı verdiğinde buna şiddetli bir şekilde karşı çıkmıştır.
Mart 2009 yılında, Şii grup İslami Aydınlanma Hareketi "Müslüman kesimler arasında farklılığı ortadan kaldırmaya yardımcı olma" adlı yıllık konferansını düzenlemiştir. Hareket Sünni ve Şii bilim adamlarını ortak noktada buluşmaya davet etmiştir. Bahreynli bağımsız Selefi bilim adamları; Şeyh Salih el-Covder, Şeyh Raşid el- Muraiki ve Şia din adamı İsa Kasım, Abdullah el-Ğarafi mezhep işbirliği adına önemli konuşmalar yapmıştır. Buna benzer seminerler de ertesi yıllar devam etmiştir.
2010 yılında ABD el-Covder'in Şii din adamlarını ziyaretine destek olmuştur.

Suriye

Ana Madde: Müslüman Kardeşler'in Suriye'deki tarihi
Müslüman Kardeşler, Suriye'de 1930'lu yıllarda kuruldu.(www.lexicorient.com'a göre) ya da Fransa'dan bağımsızlığını kazanmadan bir sene önce 1945 yılında kurulmuştur.(Gazeteci Robin Wright'e göre). Suriye'nin bağımsızlığının ilk on yılında yasal muhalefetin bir parçası idi. 1961 parlamenter seçimlerinde 10 sandalye kazandı bu da oyların yaklaşık %5.8'ine tekabül ediyordu. Ancak 1963 darbesinden sonra Baas Partisi iktidara geldi ve Müslüman Kardeşlerin partisini yasakladı.Bu olay sekülerist, Pan-Arap Baas Partisi ile Sünni cenahın arasındaki çatışmalarda büyük rol oynadı. Bu çatışma 1982 yılında asker tarafından Hama Katliamı'nın gerçekleşmesi ile daha da alevlendi.
Suriye Müslüman Kardeşlerine üyelik, 1980 yılında yayınlanan kanun ile cezaya tabi tutuldu(2011 yılında iptal edildi). Ancak Filistinli grup Hamas ile bağlantılı Müslüman Kardeşler liderleri başkente yerleştirildi.
The Washington Post gazetesi, Esad rejimine karşı olan Müslüman Kardeşler, Suriye Sivil Savaşı esnasında kendini yeniden canlandırdığı ve sistemini tekrar kurmaya çalıştığı söyledi.Suriye cumhurbaşkanı Beşşar Esed Mısır'da Müslüman Kardeşlerin düşüşünü memnuniyet ile karşıladı ve şöyle dedi "Araplar, dini kendi siyasi politikalarına alet eden Müslüman Kardeşlerin Mısır'da düşüşünden sonra tekrar kendi özüne geri dönmüştür. Müslüman Kardeşler ve onun gibi olanlar dini bir maske olarak kullanıp avantaj elde etmek istemişlerdir. Onlar, eğer onları desteklemiyorsanız Allah'ın sizinle olmayacağını iddia ediyorlardı.

Ürdün

Ürdün'de Müslüman Kardeşler 1942 yılında kuruldu ve Ürdün siyasetinde güçlü bir aktör haline geldi. Hizb et-Tahrir gibi birçok siyasi parti ve hareket uzun zaman yasaklanırken Müslüman Kardeşler, Ürdün Monarşisi tarafından işlemsel faaliyetlerini yapmaktan alı koyulmamış ve izin verilmiştir. Ürdün Müslüman Kardeşleri, İslami Çalışma Cephesi adı altında, Ürdün Parlamentosunda en çok sandalye sahibi olan partiyi kurmuştur.

İran

İran, ağırlıklı olarak bir Şia Müslümanlarından oluşmasına ve Müslüman Kardeşlerin Sünni olmasına rağmen, Olga Davidson ve Muhammed Mahallati Müslüman Kardeşlerin İran'daki Şialıktan etkilendiğini söylemektedir.İslam Fedaileri Örgütü kurucusu Navab Safavi, Müslüman Kardeşlerden yüksek oranda etkilenmiştir.1945 yılından 1951 yılına kadar Fedailer, bir üst düzey İranlı yöneticiye ve İslamsız düzen kurmaya inanan birçok personele suikast düzenlemiştir. Bunların arasında Kilise karşıtı yazar Ahmet Kasravi, Başbakan Hacı Ali Razmaza, Başbakan yardımcısı Abdulhüseyin Hazhir ve Eğitim ve Kültür bakanı Ahmet Zangeneh de bulunmaktaydı.
Aynı dönemde Navab Safavi, 1979 İran Devriminde baş aktör olan Ali Hamaney'nin düşmanlarına ve ona saldırı düzenleyenlere İngiltere de suikast düzenlemiştir.

Irak

Irak İslam Partisi Müslüman Kardeşler tarafından 1960 yılında kurulmuştur  ancak Abul Kerim Kasım döneminde 1961 yılında yasaklanmıştır. Şubat 1963 tarihinde Baas rejimi sırasında hükumet baskıları artmış ve örgüt yer altından faaliyetlerini sürdürmek zorunda kalmıştır. 2003 yılında Saddam Hüseyin'in düşüşünden sonra İslami Parti, Sünni kesimin temel savunucularından biri olarak tekrar ortaya çıkmıştır. İslami Parti, sert bir şekilde ABD yönetimini Irak'ta izledikleri yol nedeni ile eleştirmiş ancak siyasi yol haritasını uygun bulmuştur.Partinin lideri, eski başbakan yardımcısı Tahir el-Haşimi'dir.
Aynı şekilde, Kuzey Irak'ta Müslüman Kardeşlerin kurduğu birçok İslami hareket bulunmaktadır. Kürt İslami Birliği, Kürdistan Parlamentosunda sandalye kazanmış ve Kürdistan Yurtseverler Birliği ve Kürdistan Demokrat Partisi gibi sekülerist partileri gibi mevcut rejiminde güçlü bir noktadadır.

Filistin

Müslüman Kardeşlerin kurucusu Hasan el-Benna, Birleşik Krallık Filistin Mandasıa gitmiş ve orada 1935 yılında Müslüman Kardeşleri kurmuştur. Muhammed Emin el-Hüseyni Filistin Müftüsü tarafından Müslüman Kardeşlerin lideri olarak seçilmiştir. Müslüman Kardeşler ile bağlantılı diğer bir reis ise İzzettin Kassam'dır. İzzettin Kassam Filistin'deki İslamistlerden etkilenmiş ve 1935 yılında Filistin bağımsızlık savaşında komutanlık görevi üstlenmiştir.1945 yılında, örgüt Kudüs şubesini kurmuş ve 1947 yılında ise 25 şube daha açmıştır. Bu şubelerin üye sayısı o dönemde 12.000 ile 20.000 arasında olduğu düşünülmektedir.
İhvan üyeleri, 1948 1948 Arap-İsrail Savaşında Arapların tarafında savaşmışlardır ve İsrail'in kurulmasından sonra Filistin Mülteci krizi aş göstermiş ve daha fazla Filisinli Müslüman örgüte katılmıştır. Savaştan sonra, 1950 yılında, Batı Şeria'da Ürdün ile ilişkileri iyi olan bir grup aktivistin başlattığı olaylarda bölgenin hakimiyeti tekrar Filistinlilerin eline geçmiştir. Diğer yandan da bir grup 1967 yılına kadar sürekli olarak Gazze Şeridini kontrolü altında tutan Mısır ordusu ile savaşmıştır.
1950 ve 60'lı yıllarda, İhvanın hedefi; Sosyal ve dinsel manada " İslami yetişen bir nesil" için çalışmak olmuştur. Bu nesil daha sonra Hizb-ut Tahrir (Özgürlük Partisi)'ni kurmuştur.Bu parti daha sonra bir doktrin yayınlamıştır bu doktrine göre;
  • El-Mecmua El-İslami adında Şeyh Ahmed Yasin liderliğinde diğer dinlerinde içinde bulunduğu bir grup kurulmuştur.
  • Filistin ve Ürdün'deki Müslüman Kardeşler Batı Şeria, Gazze ve Ürdün'deki Müslüman Kardeşler örgütü ile birleştirmiştir.
  • İran'daki İslam Devrimi Filistinlilere bir ilham kaynağıdır. Müslüman Kardeşler daha fazla büyüyebilir ve işgalci güçlere karşı verdiği savaş yüzünden bir terörist grup olarak görülmemelidir.
6 Gün Savaşından sonra, İsrail Müslüman Kardeşlere nazaran daha ılımlı olan El-Fetih ile yakınlaşmaya başladı. 1967 ve 1987 yılları arasında Hamas kuruldu. 1967 ile 1987 yılları arasında Hamas sosyal yapılandırma hareketine başladı. Bu esnada, Müslüman Kardeşler ise Filistinli yetimler için Zekat toplama kampanyasına başladı. Bu zekat paraları ile Vakıf kuruldu ve Filistinli öğrencilere yardım yapıldı, işsiz insanlara iş bulundu ve birçok cami yapıldı. Ancak yine bu esnada Hamas ve Müslüman Kardeşler muhalifi olup bazı şiddet içeren olaylar düzenleyen El-Fetih'de üniversitelerde ve sokaklarda etki alanını arttırdı.
1987 yılında İntifada olaylarından sonra Hamas( İslami Direniş Örgütü) Gazze'de Müslüman Kardeşlerin bir kanadı olarak kuruldu ve akabinde Filisin'deki en güçlü silahlı güçlerden biri haline geldi.
Hamas'ın 2007 seçimlerinde iktidara gelmesinden sonra, 1989'da Ömer Beşirin Sudanda ki darbesinden beri ilk defa Müslüman Kardeşler iktidarı ele almışlardı.

Suudi Arabistan

Suudi Arabisan'da hakim olan Vahhabilik düşüncesi ile, Müslüman Kardeşlerin düşüncesi bir birine zıt düşüncelerdir. Bu yüzden Müslüman Kardeşler Suudi Arabistan'da fazla bir güce sahip olamamışlardır. Buna rağmen varlıklarını sürdürmeye devam etmişlerdir. Washington Post'un yazısına göre, Suudi Arabistan İçişleri Bakanı Prens Nayef Müslüman Kardeşleri "İnanan insanları kendisine köle yaptığı ve onları kullandığı" için suçlu görmüş ve onları "İslam Dünyasının bütün problemlerinin kaynağı" olarak tanımlamıştır.

Yemen

Müslüman Kardeşler, Günümüzde Islah hareketi olarak da bilinen Yemen Yenilik Hareketi ile ilişkilidir.

Umman

Umman kralı Qaboos bin Said al Said Müslüman Kardeşlerinin eğitimsiz insanlardan destek alan bir örgüt olarak tanımlamıştır.
Amerika Birleşik Devletleri
Washington Post gazetesine göre, ABD'li Müslüman Kardeşler taraftarı; Amerika İslami Toplumunun en örgütlü kuruluşudur.1963 yılında Müslüman Kardeşler, Müslüman Öğrenciler Derneği (MSA) ile ilişki kurduktan sonra kurulmuştur. ABD'li Müslüman Kardeşlerin destekçileri diğer örgütlerle şu tarihlerde birlik kurmuştur: Kuzey Amerika İslami Hareketi 1971, Kuzey Amerika İslam Toplumu 1981, Amerika Müslüman Konseyi 1990, Müslüman Amerika Toplumu 1992 ve Uluslararası İslami Düşünce Enstitüsü 1980.
İngiltere
1996 yılında, Mısırlı olan Kemal El-Helbawy Müslüman Kardeşlerin İngiltere sorumlusu şöyle demişti: "Burada çok fazla Müslüman Kardeşler üyesi yok ama Müslüman Kardeşler ile aynı doğrultuda çalışan bir çok entelektüel Müslüman var."
1999 eylül ayında Müslüman Kardeşler Londra'da "Uluslararası Danışma Merkezi" açtı. Bir basın kurumu bu olayı " Müslüman Kardeşler görüşlerini yaymak için teşvik ile uzmanlaştırma" olarak tanımlıyordu.

Müslüman Kardeşleri Terör örgütü ilan eden ülkeler

Aşağıdaki ülkeler, Müslüman Kardeşler'i resmî olarak terör örgütü ilan etmişlerdir:
Ülke                                                         Tarih
Rusya                                                 12.02.2003 
Suriye                                                 21.10.2013
Mısır                                                   25.12.2013
Suudi Arabistan                                  07.03.2014   
Birleşik Arap Emirlikleri                       09.03.2014




BOHEMİAN KLÜBÜ

Bohemian Klubü Simgesi
Bohemian Klubü;

Bohemian Grove, (BG) aynı Skulls and Bones Society gibi gizli amaçlar ve yöntemler için 1880'lerde Kaliforniya'da kurulmuş bir cemiyettir. Üyeleri, törenleri, ritüelleri ve ne yaptıkları çok gizli tutulur. Merkezdeki çiftlik, aynı anda yüzlerce kişinin hafta sonu toplantılarına katılabileceği niteliktedir. ABD'nin hemen her eyaletinde tapınakları vardır. Sembolleri BAYKUŞ'tur. Ritüellerde baykuşa hitap edilir ve bir fetiş olarak baykuş motifi kullanılır.
Bohemian Grove'ye üye olanlar, başka masonik kulüplere de üye oldukları için bu ritüellere ve sembolizme alışıktırlar.
1970'li yıllarda en kilit noktadaki ve zengin 1000 civarında üyesi olan Bohemian Grove üyelerinin ünlülerinden bazıları şunlardı (Domhoff 1974):

Dwight David Eisenhower (ABD başkanı),
Herman Wouk,
Robert Kennedy (ABD Başkan adayı),
Johson (ABD başkanı),
Richard Nixon (ABD başkanı),
Gerald Ford (ABD başkanı),
Ronald Reagan (ABD başkanı),
Bill Clinton (ABD başkanı),
Nelson Rockefeller,
David Rockefeller,
Henry Kissenger,
Edgar Kaiser (Kaiser Industries başkanı),
Henry Morgan (J.P. Morgan Şirketi),
Charles Morgan (J.P. Morgan Şirketi),
Neil Armstrong (aydan döndükten sonra katılmıştır)
Bohemian Klup Üye Toplantılarından Sadece Biri
Hoover Enstitüsünün bazı ileri gelenleri,
Wernhern Von Braun (Alman roket ve uzay bilimcisi),
David Sarnoff (İşadamı),
Senatör Robert Taft (Taft ailesinin SBS ile yakin ilgisini hatırlayınız!),
Lucius Clay,
American Express,
Standard Brands,
Int. Investment Corporation başkanı, ,
Earl Warren (Yüce Divan üyesi),
Kalifornia valisi Goodwin Knight,
Kalifornia valisi Pat Brown,
Baskan Herbert C. Hoover (1913'te kulübe katılmıştır),
Rudolph Peterson ( Bank of Amerika'nın eski başkanı),
Melvin Laird (eski Savunma Bakanı),
William Rogers (Eski CIA bağlantılı Devlet Bakanlığı sekreteri),
Francis Baer (United California bank eski başkanı),
Stephen D. Bechtel (J.P. Morgan şirketi direktörü),
Gilbert Humprey (:National Steel, General Electric, Texaco, National
City Bank of Cleveland, Sun Life Insurance direktörü, Lewis Lapham): Mobil Oil,
Heinz, TriContinental Corp. Başkanı),
Edmund Littlefield): Wels Fargo Bank, Hewlett-Packard, General Electric eski başkanlarından),
Leonard McCollum ( Morgan Trust, Capital National Bank eski başkanı)
Dikkat ederseniz Bohemian Grove, hem çok zengin hem de en kilit noktalardaki elitlerin oluşturduğu daha üst ve çok daha gizli bir seçkin kulübüdür (Daha detaylı listeler ilerideki çalışmamızda yayımlanacaktır, yer tutmaması açısında sadece bazı kritik görevlerdeki kişileri verdik). Dikkat edilirse en fazla ABD başkanı üyesi olan kulüp Bohemian Grove'dir. ABD'de kaldığım 7 yıl boyunca her gittiğim kütüphanede ve kitapçıda bu kulüple ilgili bilgi aradım. Bu konuda sadece William Domhoff'un yazdığı bir kitap ile bir kaç makale geçti elime. Düşünün 1000'e yakın ABD eliti, sürekli bir hafta sonu California'da veya diğer eyaletlerdeki çiftliklerde toplanıp kadınlı, erkekli törenler yapıyorlar ve gizli ritüeller uygulanıyor, inisiyasyon törenleri yapılıyor; insanlar komik komik kılıklara veya durumlara giriyor çeşitli dramalar ve roller oynuyorlar.
Bunlara bir sürü hizmetçi hizmet ediyor, bir sürü polis bunları koruyor, bir sürü kişi bu kulübe geliyor ve bu kulüp 1880'den beri var. ABD'de elime geçen pek çok kütüphanenin veritabanında bu kulübe ait bilgi aradım, ama çok sinirli bilgiye ulaşabildim. Halbuki masonlukla ilgili kitaplar her yerde satılıyordu. Benzer şekilde Skulls and Bones Society (SBS) konusunda da elime geçebilen kitap sayısı bir avuçtur. SBS de Bohemian Grove gibi çok gizli bir örgüttür. Bu örgütleri ABD'de sorduğum hiç bir Amerikalı bilmiyordu. Üstelik bu kitapta diğer örgütlerle ilgili listeleri yayınlayan kitaplar veri tabanlarından çıkarılmıştı, elimdeki kitapların çoğuna direkt yazarlarına ulaşarak eriştim. Neden ve nasıl sağlanır bu gizlilik bunu anlamaya imkan yok! Bu gizliliğin tek hedefi olabilir, törenlerde ve toplantılarda çok ciddi bazı kararların alınması.
Örneğin atom bombası projesinin kararının verildiği yerin, siklotronu ilk kurgulayan Prof. Ernest O. Lawrence'ye bu kararın verdirildiği yer olan Bohemian Grove'dir (Nuel Pharr Davis, Lawrence and Oppenheimer, New York: Simon and Schuster, 196 . Vietnam'a savaş açılması kararının verildiği yer de Bohemian Grove'dir. Kaliforniya'daki çiftlikte bazı zamanlarda ciddi güvenlik önlemli toplantılar yapılır. Çiftlik San Fransisco'nun 65 mil kuzeyindedir 300-500 kişiyi barındırabilecek ve anayoldan ulaşılamayacak, ancak bilenlerin helikopterle veya arazi araçları ile gidebilecekleri bir alanda tüm çevre yerleşim merkezlerinden uzaktadır ve çok yoğun koruma altındadır. Bu ana merkezin haricinde başka şehirlerde de merkezleri vardır. Bohemian Grove üyeleri belirli aralıklarla toplanıp klasik ritüelik törenlerini yaparlar. Törenleri bir rahip ile bir rahibe yönetir. Törenlerde genellikle allogerik ve yukarıda tanımını yaptığımız sembolik dramalar oynanır, fakat törenlerle ilgili yazılanlar da çok sinirlidir.
Bohemian Grove'nin merkezinin bu kadar izole olmasına karşın, Bohemian Grove SBS, Pilgrem Society, Rotary Club gibi masonik cemiyetlerle iç içedirler. Bir söylentiye göre BG'den icazet alamayan bir istihbarat örgütünün başına getirilemez, başkan seçilemez; devletle ilgili pek çok önemli karar buradaki toplantılarda verilir. Üyeleri yukarıda saydığımız gibi en kilit noktalardaki kişilerden oluşur; örneğin 1991 de BG'de olup da aynı zamanda önemli şirketlerde yönetici olanların şayisi şöyleydi: Bank of America 7 direktör, Pacific Gas and Electric 5 director, AT-T 4 direktör, First Interstate Bank 4 direktör, McKesson Corporation 4 direktör, Ford Motors 4 direktör, General Motors 3 direktör, Pacific Bell Telephone 3 direktör. Ayrıca pek çok istihbarat örgütünün başkanları veya üst düzey yöneticileri de BG veya SBS üyesidir. BG, SBS ile birlikte 1880ilerden beri Yeni Dünya Düzeninin ideologudur ve bu cemiyetlerdeki kişilerin çoğu ise Bilderberg, Trilateral Komisyon ve CFR'de yer alırlar. 1974'teki Domhof'un kitabında belirtildiği üzere Bohemian Grove'ye üye olan azınlık, ABD'deki o tarihteki tüm malların yaklaşık &30-40'ına, özel sektörün tüm servetinin yaklaşık p-80'ine sahipti.

TRİLATERAL KOMİSYON

Bir kürenin üç yanından üç üçgen uzayarak
kürenin ortasında buluşurlar ama birleşmemişlerdir.
Bunları birleştirdiğiniz taktirde tek bir büyük üçgen
 meydana çıkar. (Trilateral Komisyon Simgesi)
Kuruluşu;
Trilateral Komisyon, 1974 senesinde kuruldu. Kurucusu, bütün Siyonist teşkilatlanmanın “mimarı” olan David Rockefeller'dir.

Bir Fransız neşriyatında bahsedildiği üzere, "David Rockefeller, 1972 yılındaki Bilderberg toplantısından sonra (Trilateral) Komisyon'a üye olarak beynelmilel sermayedarları, üst seviye siyasetçileri ve ünlü Yahudileri bir araya getirmeye” başlamasıyla Trilateral Komisyon hayata geçirildi.

Trilateral Komisyon, üç büyük "gelişmiş sanayi sahasının” siyasetçi, sermayedarlarının bir araya getirilmesinden müteşekkildir ki, bunlar, Kuzey Amerika (ABD ve Kanada), Avrupa ve Japonya'dır.

Trilateral Komisyon'un -kurucu- başkanlığına, Aşkenaz Yahudisi Zbigniev Brzezinski getirildi.

Zbigniev Brzezinski, Amerikan siyasetini "yönlendiren" bir büyük siyonist şahsiyettir.

ABD siyasetini, 20. yüzyılın başında nasıl ki, Vilson'un eliyle Albay House yönlendirmiş ve sonra da “bayrağı” Henry Kisinger'a devretmiş ise, Brzezinski de şu anda Kisinger'in "tahtının” tek adayıdır.

Rockefeller'la içlidışlı bir insandır.

Vakıf'ları adına birçok çalışmada bulunmuştur.

Bu çalışmalar, tıpkı, Kisinger'ın daha “Amerikan Harb Doktrini” olarak kabul edilmeden önce yaptığı “Özel Harp” (Ayaklandırmaları Bastırma Sanatı) gibi, daha sonradan Amerikan devletinin “politikası” haline getirilmiştir.

Trilateral Komisyon da işte bu şekilde, esasta Zbigniev Brzezinski'nin bir "çalışması”dır.

Trilateral Komisyon kurulmadan evvel kaleme aldığı "İki Çağ Arasında” isimli eserinde "üç bölgeli" bir "birlik"ten bahsetmekte ve bunun"faydalarını” kaleme almaktadır. 


Komisyonun İlk İcraatı ( GLASNOST);
Brzezinski, bu kitabında ve daha sonraki (Trilateral Komisyon Başkanı olarak yaptığı) konuşmalarda, “soğuk savaş”“demokrasi ve totaliterizm kavgası” da olarak bilinen Doğu Batı arasındaki “çatışmanın” yerini “Kuzey Güney çatışmasına” bırakacağını, bırakması gerektiğini söylemeye başlamıştır. Dedikleri, bir müddet sonra da meydana gelmeye başlamıştır.

Yahudi kökenli Loeonid Brejnev'in ölümünün ardından Sovyetlerin başına geçen ve gariptir ki, hepsi de kısa süreli iktidarları sırasında“hastalıktan” ölüm Sekreterlerin akabinde Gorbaçov'un iktidarı başladı.

1985 senesinde Gorbaçov'un başa geçmesi, Doğu Batı “gerginliğinin” yıkılmasının başlangıcı olduğu gibi, “Doğu Bloğu”nun da çökmeye başlamasının, komünizmin tarih sahnesinden -devlet çapında- çekilmeye başlamasının da başlangıcı oldu.

Başta ABD'lileri olmak üzere Siyonist sermayedarların kontrolünde ve desteğinde gerçekleşen Bolşevik Devrimi ile hayata doğan SSCB, İkinci Dünya Harbine kadar devamlı ABD'li siyonist sermayenin finansmanları ile ayakta kalmıştı.

Harbin neticesinde başlayan “açlık” meselesinde de yine aynı kişiler SSCB'ye hem gıda hem de mali yardımda bulunmaya devam etmişlerdir.

"Soğuk Savaşın” devam ettiği, dünyanın “krizlerle (!) kavrulduğu” o en hengameli günlerde bile başta Rockefeller olmak üzere Siyonistler, SSCB ile mali ve iktisadi meseleleri konuşuyor, “anlaşmalar” yapıyor, “projelerini destekliyor” ve “totaliterizmin ayakta kalması” için gerekli olan her şeyi yapıyorlardı.

Öyle ki, Rockefeller'ın “adamı” ve ABD'nin “politika üreticisi” Kisinger'ın “harb doktrinleri”, sadece ABD için değil, aynı zamanda SSCB içinde“faydalı” idi; özellikle “detante-yumuşama siyaseti” sayesinde SSCB'nin başta Doğu Avrupa olmak üzere Afrika ve Ortadoğu'da tesiri artmaya başlamıştı.

Bu "yumuşama siyaseti”, SSCB'nin izafi güçlenmesine vesile olmuş ise de, Amerika'nın "Özel Harb" doktrini ile bütün dünya sathında yayılmasına, dünyanın her yerinde “askeri üsler” kurmasına, gözünü diktiği bölge ve ülkelerde “örtülü darbe” yaparak hakimiyet kurmasına sebep oldu.


Komisyonun Karakteri: İslam Karşıtlığı
Fakat bu "siyaset"in bir handikapı mevcuttu: "Vahşi kapitalizm”den kurtulmaya çalışan insanlar “komünizm”e sarılabildikleri gibi “İslam”a da sarılabileceklerdi.

Devlet Komünizmi, neticede bir ileri safhada "tarih sahnesinden çektirilecek" olsa da "vahşi kapitalizm”in işkencesine muhatap olan ve çareyi“İslam'a sarılmakta” bulanların ve tabiatıyla bu arada “siyasi ve askeri eğitimden” geçmiş olan insanların meydana getirebilecekleri “milli kurtuluş savaşları”nın “dini harp” haline gelme “tehlikesi” ve bunların da vakit geçirmeden bastırılması veya bastırılamaması söz konusudur.

İşte, ABD, hakimiyet sağlamak için oluşturduğu “yeşil hattı”, bu sefer “düşman” olarak kabul etmeye başlamıştır.

"Trilateral Komisyon", bu fikrin inşacıdır.

Bu "tehlike"nin önüne geçmek için yapılması gereken -Zbigniev Brzezinski'nin raporuna göre- "Doğu Batı çatışmasından ziyade, Kuzey Güney atışması”dır.

Brzezinski'nin bu sözlerine, ABD siyaset inşacısı Kissinger'den hemen destek gelmişti.

İkisinin de sözlerini söyledikleri dönem Gorbaçov'un SSCB'nin başına geçtiği dönemdir.

Bir devirler (Çarlık) Yahudilerin ve masonların, ne kendilerinin ne de teşkilatlarının sınırları içine girmesine izin verilmeyen Rusya'da, Bolşevik devrimi sonrasında da şiddetli bir anti-semitizm başlamış ve birçok Rus Yahudisi İsrail'e göç ettirilmişti.

Bu kontrollü anti semitizmden sonra ise, Kruçev ve Gromiko'nun "kontrolünde" bu siyaset terkedilmiş, hatta İsrail'i ilk tanılan ülke SSCB olmuştu.

Böyle bir evreden geçen SSCB'de şimdi başta Gorbaçov bulunmaktadır.

SSCB'nin iktisadi olarak iflas etmiş durumda olması ve artık “devlet komünizmi”nin tarih sahnesinden çekilmesinin gerekliliği üzerinde “bir takım yerlerde fikir birliğinin” oluşması, SSCB'nin “komünist” sistem olarak ayakta kalmasını engelledi.

Şurası unutulmamalı ki, eğer, “devlet komünizmi”ne Siyonistlerin ihtiyacı olsaydı, Siyonist finansörler gerekli olan iktisadi ve mali yardımları -eskisi gibi- muhakkak yaparlardı.

Ama artık “devir değişmişti” ve bunun işareti de David Rockefeller'ın B'NAI B'RITH TEŞKİLATI ile birlikte Moskova'ya giderek Gorbaçov'la görüşmesinde verildi.

Ocak 1989'de B'nai B'rith Teşkilatı'nın Moskova Şubesi açıldı.

Bu ziyaret, hem bu teşkilatın, hem de Bethoin, Okowara, Giscard d'Estaing, Kissinger, Hylond ve Nakosene gibi temsilcileriyle katılan TRILATERAL KOMİSYON'un ziyaretiydi.

David Rockefeller ve Kissinger, Gorbaçov'la uzun görüşmeler yaptılar ve ardından da meşhur "Glasnost" ve "Prestroyka" açılımları geldi. Anlaşma sağlanmıştı. Anlamanın zemini de “İslam karşıtlığı” üzerine inşa edilmişti.

Kisinger'ın, “İslami radikalizmin, en şiddetli biçimde Rusya'nın da çıkarlarına aykırı olduğunu ve dolayısıyla ABD ile birlikte hareket etmesi gerektiğini” ifade eden sözleri bir “temenni” olmaktan çıkmış ve o günden bugüne Orta Asya'da, Türki Cumhuriyetlerde ve en başta Çeçenistan'da tatbik edilen siyasetlerle pratiğe de geçirilmiştir.

"Laik ve bölgesel federasyon ilkelerine göre kurulacak halk ve din gruplarını koruyabilecek yegane devlet Rusya'dır. Kafkasya'nın (Bağımsız Devletler Topluluğu”ndan kopması, İslam Hegomenyasının Orta Asya ve Kazakistan'a kolaylıkla girmesine ve Müslümanların yaşadığı Rusya'nın iç bölgelerine ulaşmasına yol açabilir. Bu nedenle Rusya'nın Transkafkasya'da aktif politika izlemesi ve bütün bu bölgenin BDT'nin jeopolitik alanıyla bütünleşmesinin sağlanması Rusya'nın güvenlik ve istikrarı için öncelikli önem taşımaktadır.”

Bu sözler, "demokrasi kahramanı” ayyaş ve Yahudi Boris Yeltsin'in danışmanı Andranik Migranyan isimli birine ait; Kisinger'ın, daha doğrusu Siyonist Trilateral Komisyon'un çizgisinin tatbik edileceğinin ilanıdır bu sözler.


Komisyon'un Yeni Siyaseti: Ortodoks Cephesi ve Yeni Dünya Savaşı
Aynı anda da bir dönemler ülkemizde de çokça söz edilen ama sonra unutulan (niye unutturuluyor, unutuluyor ayrı bir bahistir!) "Ortodoks Cephesi"nin kurulmasına yönelik faaliyetler başladı.

Bunun en bariz misali, Rusya'nın, Boşnaklara karşı “holokost” tatbik eden Sırbistan'a karşı verdiği büyük destektir.

Bu aynı zamanda Rusya'ya “rota tayini” idi.

Bugün gelinen noktada Rusya'nın önü, Doğu'da Gürcistan'da kesilmiştir ve Türki Cumhuriyetler tamamen ABD hakimiyeti altına girmeye başlamıştır; askeri üslerin kurulmasıyla birlikte bu hakimiyetin “uzun süreli kalıcılık” manasına geldiği açıktır.

Doğudan “tıkanan” ve hatta “sıkıştırılan” Rusya'nın gideceği yer iki tanedir:

Birincisi, Türkiye-Anadolu, ikincisi de Doğu Avrupa...

Türkiye'de şu anda ABD'nin TAM DESTEĞİNİ almış ve bölgedeki “İslami radikalizme” karşı alternatif olarak muazzam bir güven unsuru olarak görülen AKP'nin bulunması, Rusya'nın Anadolu üzerine inmesini, baskı yapmasını engellemektedir.

Fakat, eğer bu topraklar üzerinde “radikal hareketlenme” başlarsa, kontrol ABD-Siyonizm'in elinden çıkarsa, Rusya “baskısının” mukadder olacağı anlaşılmaktadır.

Bu durum da şunu göstermektedir ki, alttan İtalya, İspanya, Portekiz, Doğu'dan “genç Avrupa” denilen ülkeler (ki bunlar “Ortodoks ülkeler'dir.) ve yandan da İngiltere ile “sıkıştırılan” bir Almanya ile Rusya'nın “çatışma” ortamı hazırlanmaktadır.


Komisyonun Bir İcraati: Irak Harbi
(Irak harbi, Brzezinski ve Kissinger tarafından “teorik zemini” teşekkül ettirilmiş bir savaştır. Bu ikisi de Trilateral Komisyon üyesidirler ve "politika yapıcısı”dırlar. Bu harp, sermayedarlar ve siyasetçilerden müteşekkil Trilateral Komisyon'un, "Kuzey Güney çatışması” için elzem olan bir harekatı olarak görülmelidir.)

Irak harbi esnasında aldığı tavırlardan ötürü Fransa'yı “affeden” ADB'nin Almanya'yı “unutması”, bir dünya hakimiyeti için hegemonya altına almaya mecbur olduğu Avrupa'daki bu “dik başlı ülkeye” haddini bildirmesine bağlıdır.

(Buradan da şu neticeyi çıkartabiliriz: Avrupa Birliği ütopyası bir “hayal” olarak kalacaktır uzun bir müddet; öncelikle, ileride "DÜNYA DEVLETİ-FEDERASYONU” haline gelinilmesini engelleyen Almanya'nın “etkisizleştirilmesi” gerekmektedir; bu haliyle, Almanya'nın ağır baskısı altındaki bir“Avrupa Federasyonu”nun kurulması İMKANSIZDIR. tabiatıyla de muhayyel Avrupa Birliği'ne TC'nin girmesi de!.. Ama TC'nin bu şekilde“uyutulması-yordurulması”, siyâseten de lüzumludur.)

Geleceğin harbi de işte bu Almanya ile kendisini “sıkıştıran güç” arasında kopartılacaktır.

İşte Trilateral Komisyon, böyle bir planın inşacısı ve tatbikçisi büyük maliyecilerin hakimiyetindeki bir teşkilattır.

Trilateral Komisyon, Bilderberg Gurubu'yla eş ama Round Table'ın altında çalışan (hepsinin üstünde B'nai B'rith Teşkilatı mevcuttur.) çok tehlikeli bir teşkilattır.

Üyelerinin hemen hepsi, ya CFR'li veya Bilderberg Gruplu veyahut ikisine de birden üye olanlardan müteşekkildir.

Kontrol tamamen David Rockefeller'ın elindedir.

Trilateral Komisyon'un ülkemizdeki "şubesi”, eskiden M. Nuri Birgi iken sonra bu "bayrak" Selahattin Beyazıt'a ve Round Table ile ilişkileri açık olduğu için tahminen Garih - Alaton Ailelerine geçmiştir.


Trılateral Komisyon'un Hali Hazırdaki Kuzey Amerika Üyeleri
(İsimlerin karşısındaki ilk unvan Trilateral Komisyondaki, ikinci unvan ise hangi şirkette/bakanlıkta/vakıfta/komitede görevli olduğunu göstermektedir. Ocak 2003'deki listedir.)
  1. ALLAN E. GOTLIEB, Eski Kanada Büyükelçisi
  2. ALLEN ANDREAS, İdari Başkan, Archer Daniels Midland Şirketi
  3. ANDRE DESMARAIS, Umumi Başkan, Power Corp. of Canada, Montreal
  4. ARTHUR RYAN, İdari Başkan, Prudential Insurance Şirketi
  5. C. FRED BERGSTEN, Eski ABD Hazine Bakanlığı Üyesi
  6. C. J. SILAS, Eski İdari Başkan, Phillips Petroleum Şirketi
  7. C. MICHAEL ARMSTRONG, İdari Başkan, AT&T
  8. CARLA A. HILLS, Eski U.S. ABD Ticeret Bakanlığı Eski Yöneticisi
  9. CHARLES B. RANGEL, ABD Temsilciler Meclisi Üyesi
  10. CHARLES S. ROBB, Senator
  11. CONRAD M. BLACK, İdari Başkan, Hollinger Endüstri Şirketi., Toronto
  12. DAVID R. GERGEN, Clinton devrinde "Olağanüstü Danışmanlık Kurulu Başkanı”
  13. DAVID ROCKEFELLER, The Devil Incarnate/Şeytanın Ta Kendisi
  14. DENNIS D. DAMMERMAN, İkinci İdari Başkan, General Electric Corp.
  15. DERYCK C. MAUGHAN, İkinci İdari Başkan, Citigroup; Eski İdari Başkan, Salomon Brothers.
  16. DIANNE FEINSTEIN, ABD Kaliforniya Senatörü
  17. E. GERALD CORRIGAN, Eski Umumi Başkan, Federal Reserve Bankası.
  18. E. PETER LOUGHEED, Eski "Premier of Alberta"
  19. EUAN BAIRD, İdari Başkan, Schlumberger Ltd. Şti.
  20. FRANKLIN RAINES, İdari Başkan, Fed. Natl. Mortgage Association
  21. G. RICHARD THOMAN, Umumi Başkan, Xerox Corp.
  22. GEORGE R. RUSSELL, İdari Başkan, Frank Russell Şirketi
  23. GEORGE SOROS, İdari Başkan, Soros Fund Management.
  24. GERALD LEVEN, İdari Başkan, Time Warner Basın Tröstü
  25. GERHARD CASPER, Umumi Başkan, Stanford University
  26. GLENN E. WATTS, Umumi Başkan Emeritus, Communications Workers of America
  27. GORDON SMITH, Dir., Ctr. for Global Studies, Univ. of British Columbia; İdari Başkan, Int'l Devel. Research Ctr; Eski Deputy Minister of Foreign Affairs, Canada; Personal Representative of Prime Minister for the Econ. Zirvede!..
  28. H. HARRISON MCCAIN, İdari Başkan, McCain Foods Ltd, Toronto
  29. HAROLD BROWN, Eski ABD Savunma Bakanlığı Üyesi
  30. HENRY A. KISSINGER . İsmi yeter!.
  31. HENRY A. MCKINNELL, Umumi Başkan, Pfizer Inc.
  32. HENRY B. SCHACHT, Eski İdari Başkan, Lucent Technologies
  33. HENRY WENDT, Eski İdari Başkan, SmithKline Beecham
  34. HUGH L. MCCOLL, İdari Başkan, BankAmerica Corp.
  35. JAMES A. JOHNSON,
  36. JAMES A. PATTISON, İdari Başkan, Jim Pattison Group, Vancouver
  37. JAMES R. HOUGHTON, Eski İdari Başkan, Corning Inc.
  38. JAY MAZUR, Umumi Başkan, Union of Needletrades, Industrial and Textile Employees (UNITE), AFL-CIO, CLC
  39. JEFFREY E. EPSTEIN, Umumi Başkan, J. Epstein & Şirketi
  40. JESSICA TUCHMAN MATHEWS, Umumi Başkan, Carnegie Vakfı
  41. JESSICA P. EINHORN, Eski Dünya Bankası Yöneticisi
  42. JIM LEACH, ABD Temsilciler Meclisi Üyesi. Adı “Whitewater Scandal”ına karışmıştır.
  43. JOHN A. GEORGES, Eski İdari Başkan
  44. JOHN D. ROCKEFELLER IV, Senatör, Yukarıdakinin kardeşi.
  45.  JOHN H. BRYAN, İdari Başkan, Sara Lee Corp.
  46. JOHN M. DEUTCH, MIT'de Kimya Profesörü, Eski CIA İdare Üyesi
  47. JOSEPH S. NYE, ABD Savunma Bakanlığı Eski İdarecisi
  48. KENNETH L. LAY, İdari Başkan, Enron Şirketi.(Geçtiğimiz sene büyük gürültü ile batan şirket.)
  49. KURT L. SCHMOKE, Eski Mayor of Baltimore, Maryland
  50. L. R. WILSON, İdari Başkan, BCE Inc., Montreal
  51. L. YVES FORTIER, ABD eski Kanada Büyükelçisi, Birleşmiş Milletler Elçisi.
  52. LAURA D'ANDREA TYSON, Eski İdari Başkan. Umumi Başkan Council of Econ. Danışmanlardan.
  53. LEE H. HAMILTON, Woodrow Wilson Derneği İdarecisi
  54. LEE R. RAYMOND, İdari Başkan, Exxon Corp.
  55. LESLIE GELB, CFR Umumi Başkan
  56. LOUIS V. GERSTNER, IBM İdari Başkan
  57. LUCIO A. NOTO, İdari Başkan, Mobil Corp.
  58. MARTIN S. FELDSTEIN, Eski İdari Başkan. Umumi Başkan, İktisadi Danışma Komitesi
  59. MAURICE R. GREENBERG, İdari Başkan, American International Group
  60. MICHAEL ARMACOST, Umumi Başkan, Brookings Enstitüsü.
  61. MICHAEL E.J. PHILLIPS, İdari Başkan, Westcoast Energy, Vancouver
  62. MICHEL OKSENBERG, Kurmay Üye. ABD Milli Güvenlik Komitesi Üyesi.
  63. MORTIMER ZUCKERMAN, İdari Başkan, U.S. News and World Report
  64. PAUL A. VOLCKER, Eski İdari Başkan, Federal Reserve Bankası
  65. PAUL D. WOLFOWITZ, ABD Savunma Bakanı Yardımcısı
  66. PAULA DOBRINSKI, CFR İkinci Umumi Başkan
  67. PETER C. DOBELL, Milletvekilleri Merkezi Kurucu İdarecisi, Ottawa
  68. PETER C. GODSOE, İdari Başkan, Nova Scotia Bankası
  69. RAYMOND G.H. SEITZ, İkinci İdari Başkan Europe, Lehman Brothers
  70. RICHARD B. CHENEY, Eski ABD Savunma Bakanlığı Üyesi
  71. RICHARD B. FISHER, İdari Başkan, Exec. Committee, Morgan Stanley Maliye Şirketi İdarecisi
  72. RICHARD HAASS, Harici Siyaset Kurumu, Brookings Derneği
  73. RICHARD N. COOPER, Eski U.S. Undersec. of State
  74. RICHARD N. GARDNER, ABD Eski İspanya ve İtalya Büyükelçisi
  75. RILEY P. BECHTEL, İdari Başkan, Bechtel Group
  76. ROBERT B. ZOELLICK, Eski ABD Undersecretary of State
  77. ROBERT D. HAAS, İdari Başkan, Levi Strauss
  78. ROBERT N. WILSON, İkinci İdari Başkan, Johnson & Johnson
  79. RONALD D. SOUTHERN, İdari Başkan, Canadian Utilities Ltd, Edmonton
  80. SANDRA FELDMAN, Umumi Başkan, Amerikalı Öğdetmenler Federasyonu.
  81. STANLEY FISCHER, IMF Yöneticisi
  82. STEPHEN FRIEDMAN, Eski İdari Başkan, Goldman Sachs
  83. SUSAN V. BERRESFORD, Umumi Başkan, Ford Vakfı
  84. THOMAS G. LEBRECQUE, İdari Başkan, (Rockefeller's) Chase Manhattan Bank, Beynelmilel Danışmanlık Komitesi Üyesi.
  85. WENDY K. DOBSON, Eski Maliye Bakanlığı Üyesi, Canada
  86. WHITNEY MACMILLAN, Eski İdari Başkan, Cargill Şti.
  87. WILLIAM V. ROTH, Senator
  88. WILLIAM C. GRAHAM, Kanada Parlamentosu Üyesi
  89. WILLIAM H. GRAY, Umumi Başkan, United Negro College Vakfı
  90. WILLIAM J. PERRY, ABD Savunma Bakanlığı İdarecisi
  91. WILLIAM MCDONOUGH, Umumi Başkan, Federal Reserve Bankası N.Y.
  92. WILLIAM T. COLEMAN, Eski U.S. Sec. of Transportation
  93. WILLIAM T. ESREY, İdari Başkan, Sprint Corp.
  94. WILSON H. TAYLOR, İdari Başkan, CIGNA
  95. WINSTON LORD, ABD Çin Eski Büyükelçisi
  96. ZBIGNIEW BRZEZINSKI, Trilateral Commission Kurucusu
Tirilateral Komisyon'un Daha Evvelki Bazı Üyeleri
  1. ALAN GREENSPAN, İdari Başkan, Federal Reserve Bankası
  2. BILL CLINTON, Eski ABD Başkanı
  3. BRUCE BABBITT, ABD Orta Amerika Bakanlığı Üyesi
  4. DONNA E. SHALALA, Eski ABD İnsan Hakları Eski Sekreteri
  5. RICHARD HOLBROOKE, ABD Savunma Bakanlığı Danışmanı
  6. ROY MACLAREN, Kanada Yüksek Komiseri, London
  7. STEPHEN W. BOSWORTH, Güney Kore Büyükelçisi
  8. STROBE TALBOTT, ABD Devlet Bakanlığı Eski İdarecisi
  9. THOMAS FOLEY, Eski İdareci, ABD Temsilciler Meclisi
  10. WILLIAM S. COHEN, ABD Savunma Bakanlığı İdarecisi